Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

10. Söz çok önemlidir, belki de varoluşun temel dayanağıdır, Sözcükler insanın ağzından döküldüğü andan itibaren bağımsızlıkları

10. Söz çok önemlidir, belki de varoluşun temel dayanağıdır, Sözcükler
insanın ağzından döküldüğü andan itibaren bağımsızlıklarını ilan
ederek kendi gerçekliklerini oluşturmaya başlarlar. Sözcüklerin tüm
büyüsüyle bizi sarıp sarmaladığı yer ise kültürün iç

10. Söz çok önemlidir, belki de varoluşun temel dayanağıdır, Sözcükler insanın ağzından döküldüğü andan itibaren bağımsızlıklarını ilan ederek kendi gerçekliklerini oluşturmaya başlarlar. Sözcüklerin tüm büyüsüyle bizi sarıp sarmaladığı yer ise kültürün içinden doğan anla- tılardır. Bu anlatılar; Anadolu, Hindistan, Avrupa, İran ve Arabistan gibi geniş bir coğrafya üzerinde doğar; yaşadığımız şehirlerin kar- maşasını, esrarını içine alıp paylaşma, güven, yardımlaşma, sevgi, merhamet, saygı, dostluk gibi pek çok kavramı zıtlıklarıyla yani yalan, ihanet, hile, dolan, kılık değiştirme ile sentezleyip ruhunda doğup büyüdüğümüz kültürün ayak izleriyle bizlere ulaştırır. Bu sebepledir ki ailenin, öğretmenlerin, yayınevlerinin ve müfredatın çocuklara, gençlere sunacağı anlatılara dikkat etmeşi; bu anlatılar seçilirken sadece yaş düzeyine uygunluk değil "Bu anlatı, bireye hangi değeri doğru şekilde öğretmelidir?" kriterini de göz önünde bulundurması gerekir. Halk hikâyeleri ve masallar uydurma anlatılar değildir, her biri içinden çıktığı toplumun kültüründen izler taşır, bu toplumun ihtiyaçları doğrultusunda şekillenerek kuşaktan kuşağa aktarılır ve bu bağlamda "değerleri" gelecek nesillere doğru ve güçlü şekilde taşımada elimizdeki en güçlü silahlardır. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Her öğrenci bir âlemdir ve bu bilinçle her öğrenciyi klişeleşmiş medeniyet unsurlarıyla donatmak gerekir ki bu da yalnızca ba- şarılı bir eğitim sistemiyle gerçekleşebilir. B) Uzun yıllar boyunca halkın kültür birikiminden damıtılarak olu- şan ürünler, insana dair duyguları bunlara karşıt hislerle birleş- tirerek aktarmışlardır. Neyi nasıl öğrettiğini bilmeyen, ezberci bir sistem yalnızca geç- mişini yakmakla kalmaz; bu ateşle geleceğini de tutuşturarak tüm dünya ülkelerinde büyük bir yok oluşa sebebiyet verir. D) Her söz, ağızdan çıkana kadar sahibinin emrindedir ancak daha sonra kendi özgürlüğünü ilan ederek kültür varlığı içinde kendi- ne has bir yer işgal eder ve toplumların kalkınmalarını sağlar. E insanlık nasıl ki tarih içinde pek çok sosyolojik değişime maruz kalmışsa sözler ve kültür de bu tarih değirmeni içinde öğütül- mekten kurtulamamıştır. 1