11. Bir müddet düşündü. Yüzü altüst olmuştu. Nihayet "Efendi! Nereye gittiğimi ne sorarsın? Geldiğim yeri sana söyledim, yetmez
11. Bir müddet düşündü. Yüzü altüst olmuştu. Nihayet "Efendi! Nereye gittiğimi ne sorarsın? Geldiğim yeri sana söyledim, yetmez mi?" dedi. Doğru söylüyordu. Geldiği yeri öğren- miştim. Ölüm, bu kadar yakından kokladığı insanların pe- şini kolay kolay bırakmıyordu. Er geç bir tarafta karşılarına çıkıyor, sofrasını açıyor, "Buyurun!" diyordu. Başka bir şey yapamadığı için sadece hatırlatıyordu. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Kişileştirme B) Mecaz anlamlı sözcük C) Doğadan insana aktarım D) İnsandan doğaya aktarım E) Zıt anlamlı sözcüklerle oluşturulan ikileme