13. (1) Güneş, sabah sisinin grileştirdiği yeşil tepelerin arasından portakal renkli tekerlek yüzünü gösterdiğinde köye ulaşmışt
13. (1) Güneş, sabah sisinin grileştirdiği yeşil tepelerin arasından portakal renkli tekerlek yüzünü gösterdiğinde köye ulaşmıştık. (II) Güneşin daha ulaşmadığı derin koyaklar, sabah karanlığında dünyanın oluştuğu ilk günlerdeki gibiydi. (III) Aralarda göze çarpan tek tük, beyaz badanalı, minik evlerde henüz bir hareket yoktu. (IV) Yeşilin binbir türlüsüyle bezeli, geometrik biçimde sıralanmış, mendil kadar tarlalar; ünlü bir ressamın elinden çıkmış bir tabloyu andırıyordu. (V) Yol kenarındaki uçurumlar, dipten doruğa yükselen binbir çeşit çamla ve akçakavakla kendini gizlemişti. @ Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinde ögelerin sıralanışı "Kestane, çam, meşe ağaclarının örttüğü yamaclar; insanın gözünü kamaştıran kartpostallık görüntüler sunuyor." cümlesiyle aynıdır? A) B) || Lo D) IV E) V Diğer sayfaya geçiniz.