13. 11. Semt pazarına gitmiştim. Aman Allah'ım bir şenlik, bir cüm- büş deme gitsin! Bir dil şöleni vardı ortalıkta. Satıcılar,
13. 11. Semt pazarına gitmiştim. Aman Allah'ım bir şenlik, bir cüm- büş deme gitsin! Bir dil şöleni vardı ortalıkta. Satıcılar, ak- tarma üstüne aktarma, mecaz üstüne mecaz yapıyorlardı. Bu aktarmalar, hep deyim aktarmasıydı. Benzetme yoluy- la varlıkların adlarını yahut özelliklerini birbirlerinin yerine kullanıyorlardı. Bu satıcılar, deyim aktarmasının yahut is- tiarenin adını bile duymamışlardı ama bunların en güzel örneklerini veriyorlardı. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçadaki anlam olayına örnek olusturmaz? A) Saticinin kavunlarını överken "Bal satıyorum bal!" diye bağırması B) Çilekçinin çileğin ucuzluğunu vurgularken "Bir kasa on, iki kasa on beş lira!" diye çağırması C) Tezgâhtarın şeker pancarı yerine "Şekerin babası!" şeklinde bir kullanıma yönelmesi D) Balıkçının balıkların iriliğini ve tazeliğini "Kuzu bunlar, kuzu! Canlı canlı!" şeklinde belirtmesi E) Manavin portakalları “Baklava satıyorum abi, çıtır çıtır!" diyerek pazarlamasr 14