13. Haftada iki gece dostlara danslı çay veriliyor, en aşağı iki üç gece de başkalarının davetine gidiliyordu. Aşağı sofa ile ta
13. Haftada iki gece dostlara danslı çay veriliyor, en aşağı iki üç gece de başkalarının davetine gidiliyordu. Aşağı sofa ile taşlık arasındaki camekân kaldırılmış, delik deşik duvarlar sarı yaldızlı bir kâğıt ile kaplanmıştı. Davet akşamlari; taşlıktaki su küpü, sofadaki yemek masası ve daha başka hırdavat eşya mutfağa taşınıyor, yukarıdan kilimler, iskemleler, süslü yastıklar indirilerek bir kabul salonu dekoru kuruluyordu. Ali Rıza Bey, Babıâli yetiştirmelerinden bir mülkiye memuruydu. Otuz yaşına kadar Dahiliye kalemle- rinden birinde çalışmıştı. Belki ölünceye kadar da orada kalacaktı. Fakat kız kardeşiyle annesinin iki ay ara ile ölmesi onu birdenbire İstanbul'dan so- ğutmuş, Suriye'de bir kaza kaymakamlığı alarak gurbete çıkmasına sebep olmuştu. Eve gitse, biliyordu, gece yarısına dek başka bir şey yapamadan, yukarıdakilerin patırtısına sinirle- necekti... Bol gürültülü, lokantalardan birine girdi. Tezgâhın önünde bir boş yer bulup oturdu. Yakla- şan garsona; - Su, dedi. Garson, sanki salt onun için buraday- mış gibi eğildi. Sanki ötekiler duyacak diye korku- yordu. © Küçük Ağa başını kaldırdı ve soran gözlerle bak- ti. Doktor çevik bir davranışla ayağa kalkmıştı. Gidecekti artık. Onun hâlâ soran gözlerine dost gözlerle bakarak: - Çünkü, dedi. Küçük Ağa'nın siz oluşu yani nasıl söylemeli?.. Anlıyor musunuz veya anlatabiliyor muyum bilmem... Sizin gibi genç, güçlü, kuvvet- li... ve bilhassa bilgili, akıllı biri oluşu... Kısacası işte siz oluşunuz benim için hususi bir kıymet ve ehemmiyet taşıyor. 19 Verilen parçalarda aşağıdaki anlatım tekniklerin- den hangisinin örneği yoktur? A) Gösterme B) Bilinç akışı C) Özetleme D) Anlatma E) İç çözümleme