14. Kara-Korum çaylarından sayılan iki nehir vardı. Bunlardan birine Toğla diğerine de Selenge adı verilirdi. Bu nehirler akarak
14. Kara-Korum çaylarından sayılan iki nehir vardı. Bunlardan birine Toğla diğerine de Selenge adı verilirdi. Bu nehirler akarak Kamlancu adlı bir yerde birleşirdi. Bu iki ırmağın arasında iki tane ağaç vardı. Bu ağaçlardan biri fusuk ve diğeri de naj denen ağaca benziyordu. Kışın bile bunların yaprakları servi gibi dökülmezdi. Meyvesinin tadı ve şekli ise tıpkı çam fıstığınınkine benzerdi. Öbür ağaca da tur ağacı derlerdi. Bu iki ağaç da iki dağın arasında yetişerek büyümüştü. Bir gün bu iki ağacın arasına gökten bir ışık inmişti. Bunun üzerine iki yandaki dağlar, yavaş yavaş büyümeye başladı. Bu durumu gören insanlar, hayretler içinde kalmıştı. İçlerinde büyük bir saygı duyarak Türkler buraya yerleşti. Her gece buraya bir ışık inmeye ve ışığın etrafında da otuz defa şimşek çakmaya başladı. Başka bir gün aynı yerde kurulmuş beş tane çadır gördüler. Bunların her birinde birer çocuk vardı. Her çocuğun karşısında süt dolu emzikler asılıydı. Çadırın tabanı da baştan aşağı altınla döşenmişti. Bu parçada destanla ilgili aşağıdaki "özellik, şart ve safhalardan" hangisi hakkında bilgi yoktur? A) Çekirdek dönem BSözlü gelenek Cestan anlatıcısı D) Olağanüstü motif E Kahramanın ortaya çıkışı