140. Çocukken kulaklarım, şimdiki gibi bir çift kepçe de- ğil, kocaman birer yelkendi. Üstüne üstlük geçirdi- ğim bir hastalık s
140. Çocukken kulaklarım, şimdiki gibi bir çift kepçe de- ğil, kocaman birer yelkendi. Üstüne üstlük geçirdi- ğim bir hastalık sonunda kel olmuştum. Bu durum, insanların benimle "aynalı" diye alay etmelerine yol açıyordu. Kimseyle doğru dürüst konuşamıyordum. Bu yüzden sürekli kaçacak yer arıyordum. Sonun- da sığınacak yeri bulmuştum. Burası, ortaokulun kütüphanesiydi. Artık fırsat buldukça hep oraya ka- çıyordum. Orada yaşamak, çevremdekilerle birlik- te olmaktan daha kolaydı. Benim kel olduğumu ne Balzac biliyordu, ne Tolstoy, ne Gide... Diyebilirim ki çevremdekilerden ve kendimden, okuyarak kaçtığım gibi yazarak da kaçmayı denedim. Kısacası yazıya sığınmış eski bir çocuğum ben. Bu parçada asıl vurgulanmak istenen aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Fiziksel görünümlerinin çocukların ruhsal duru- munu nasıl etkilediği B) Kimi kişilerin, fiziksel kusurları alay konusu yaptı- ğı C) Okul kitaplıklarının kişilere, sıkıntılarını unuttu- racak en iyi yerler olduğu D) Okumanın insanları kişisel dertlerinden uzaklaş- tırdığı E) Yazarın hangi nedenlerle kitap okumaya ve yaz- maya başladığı (1997-ÖYS) Paragraf Soruları Çar