15. (1) Pencerelerden birinin önüne gelince değirmen duvarlarının ne kadar kalın olduğunu anladı. (II) Zorla pencerenin içine çı
![15. (1) Pencerelerden birinin önüne gelince değirmen duvarlarının
ne kadar kalın olduğunu anladı. (II) Zorla pencerenin içine çık-
ti, pencerenin içine oturdu; kulacıyla duvarı ölçtü, nerdeyse ka-
linlik bir kulaçtı. Pencereden geriye doğru atlayınca dizle](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230324112208408903-2409006.jpeg?h=512)
15. (1) Pencerelerden birinin önüne gelince değirmen duvarlarının ne kadar kalın olduğunu anladı. (II) Zorla pencerenin içine çık- ti, pencerenin içine oturdu; kulacıyla duvarı ölçtü, nerdeyse ka- linlik bir kulaçtı. Pencereden geriye doğru atlayınca dizleri büküldü, az daha yere kapaklanıyordu. (IV) Tükenmişti; doğrul- du, öteki pencereye yürüdü. (V) Pencereden, bu sabah tan yer- leri ışımadan denize pespembe çiçekleriyle yansımış şeftali bah- çelerini gördü. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde herhangi bir tamlama yoktur? B) II A) I C) III D) IV E) V