15. Baygın kekik kokusu, havanın saflığına karışıyor, genzimizi dol- duruyordu. Hiç konuşmadan, ağır ağır yürüyorduk. Tam tepede
15. Baygın kekik kokusu, havanın saflığına karışıyor, genzimizi dol- duruyordu. Hiç konuşmadan, ağır ağır yürüyorduk. Tam tepede yarım bırakılmış bir yapının yakınına geldik. Artık etrafımızda ne bahçe ne ev ne de ses vardı. Burada, tabiatla baş başa, her şey- den uzaktık. Hisarlardan Sarayburnu'na kadar bütün Boğaz ayak- larımızın altındaydı. İstanbul uzakta koyu bir kütle hâlinde, pırıltı- lar içinde yanıyor; daha yakınlarda Beylerbeyi, bütün azamet ve ağırbaşlılığıyla gecenin koynunda uyuyordu. Uçsuz bucaksız gö- rünen tarlalar arasında, etrafı beyaz duvarlarla çevrilmiş bahçeler ve köşkler vardı. Bu parça ile ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisine va- rılamaz? 2 A) Yer yer öznel bir anlatımdan yararlanılmıştır. Öyküleme ve betimlemeye başvurulmuştur. İkilemelerden yararlanılmıştır. Görme ve işitme duyularıyla alginan ayrıntılara yer verilmiştir. Bir doğa olayı, oluş sırasına göre verilmiştir.