15 Dilaşub'un saçları sırma gibi parlak san, alni vic- dan saflığının aksettiği bir ayna denecek surette duru beyaz, kaşları zül
15 Dilaşub'un saçları sırma gibi parlak san, alni vic- dan saflığının aksettiği bir ayna denecek surette duru beyaz, kaşları zülfüne kıyasla biraz kumrala çalan, biraz kalın olmakla birlikte biraz da kavisli, gözleri ilimli mavi ve fevkalade sevda uyandıracak şekilde mahmurdu. Yüzü aşıkane bir soluk beyaz üzerine parıltılı gül pembeliğine yakın bir renkle süslü, burnunun rengindeki saffet ile bedeninin bi- çimindeki letafet, açılmasına bir gün kalmış bir zam- bak goncasına benziyordu. Dudaklarının gerek in- celiği, gerekse pembeliğinin parlaklığı birbirine sa- rilmış iki gül yaprağını andırıyor, aralarından inci dişleri çiğ damlası gibi görünüyordu. Çenesi, da- ha yaprakları perişan olmamış beyaz bir katmer gül sanılırdı. Hele boynu, şeffaflığından dolayı da- marlarının dışa akseden latif rengiyle o derece par- laktı ki ayın görünen şekli, dikey hale gelse ancak buna denk olabilirdi. Namık Kemal'in "Intibah" romanından alınan bu parçadan hareketle Tanzimat romanıyla ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Kişiler tek boyulu olarak anlatılmıştır. B) Uzun tasvirlere yer verilmiştir. C) Romantizmin etkisi vardır. D Yazar kişiliğini gizlemez. E) Sanatlı söyleyişlere yer verilir.