Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

16 15.. Yazarın herhangi bir konudaki düşüncelerini kanıtlama ihtiyacı duymadan ve kendi kendine konuşuyormuş gibi kale- me aldı

16
15.. Yazarın herhangi bir konudaki düşüncelerini kanıtlama ihtiyacı duymadan ve kendi kendine konuşuyormuş gibi kale-
me aldığı yazı türüne "deneme" denir.
• Yaşanmış ve yaşanabilecek olayların kişi, yer ve zaman unsurlarına bağlı olarak anlatıldığı yaz

16 15.. Yazarın herhangi bir konudaki düşüncelerini kanıtlama ihtiyacı duymadan ve kendi kendine konuşuyormuş gibi kale- me aldığı yazı türüne "deneme" denir. • Yaşanmış ve yaşanabilecek olayların kişi, yer ve zaman unsurlarına bağlı olarak anlatıldığı yazı türüne “öykü" denir. • Gezi yazıları, gezilip görülen yerlerin ilgi çekici özelliklerinin anlatıldığı yazılardır. Aşağıdaki metinlerden hangisi açıklaması verilen türlerden birine örnek değildir? A) Doğa nedir? Dar anlamıyla sudur, havadır, topraktır, ağaçtır, denizdir. Ya endüstri? Diyelim fabrikadır, motordur, maki- nedir, çeşitli araç gereçlerdir. İnsan eliyle yapılmış, insan zekâsının ürünleridir. Temelde insan yaşamına kolaylık sağ- Sevenlamaya yöneliktir. İlkel ya da gelişmiş biçimiyle olsun, endüstri insan yaşamı için gereklidir. Ne var ki doğa da gereklidir. Endüstri, doğayı-ki sonunda insani- yok edecekse varsin olmasın böyle endüstri. Amaç, insanın mutluluğu değil mi? Makinesiz, motorsuz, fabrikasız yaşayabiliriz. Peki ya ekmeksiz, havasız, susuz yaşayabilir miyiz? B) Kapıda yaşlı bir adam belirdi. Üzerinde biraz eski, açık mavi bir takım elbise vardı. Ceketin üst cebinde üçgen şeklinde kıvrılmış mendil, kravatıyla aynı renkteydi. Yer yer ağarmış saçlarını sol tarafa yatırmış, hâlâ siyahlığını koruyan biyik- larını üst dudağının üzerini kapatacak şekilde bırakmış. Ayağında yıllar önce gençlerin oldukça rağbet ettiği ucu sivri oy kne geel olabilir diye düşündüler. C)Nihayet Kale'ye çıktık. Tepesi uçtuğu için Tepsi Minare denen eski Selçuk Kulesi'nden, 1916 Şubatı'nda ordusunun ricatini temin için çocuğu, kadını sipere koşan destanî şehri seyre başladık. Önümüzde henüz sararmaya yüz tutmuş ekinleriyle emsalsiz bir panorama dalgalanıyordu. Doğu, cenupdoğu tarafında çıplak dağlar biter bitmez, küçük köyle- riyle, ağaçlık su başlarıyla, enginliğiyle ova başlıyordu. Daha uzakta, Anadolu'nun şiir, gurbet kaynağı olan, halkımızın duyuşundaki o keskin hüznün belki de sirrini veren dağlar vardı. D) Türk cilt sanatı 15. yy.in ikinci yarısından sonra dünyanın en değerli ciltlerini vermeye başladı. Fatih Sultan Mehmet'in yazdırarak kopyalarını çıkarttırdığı, zamanın bilim merkezlerinden getirilmiş kitapların oluşturduğu özel kitaplığındaki cider; Fatih'in üstün siyasi ve askeri kişiliğinin yanı sıra, bilim ve sanata verdiği önemi de gösterir. Fatih Nakışhane- sinde yapılan süslemelerde ezilmiş altının fırçayla sürülmesiyle yapılan yazma ciltlerdeki üsluplaştırılmış çiçek motifle- rinin çevresi, "teker" denilen ucu sivri gereçlerle işlenmiştir, böylece süslere yükseklik kazandırılarak hazırlanan ciltler de birer sanat başyapıtı olarak karşımıza çıkmaktadır.