Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

17. Tanımlama Bir kavram ya da varlığın genel özellikleriyle tanıtılmasıdır. Anlatılanları daha anlaşılır hale getirip inandırıc

17.
Tanımlama
Bir kavram ya da varlığın genel özellikleriyle tanıtılmasıdır.
Anlatılanları daha anlaşılır hale getirip inandırıcı kılmak amacıyla örnekler
Örnekleme
verilmesidir.
Sayısal veriler- Bir metinde anlatılanların daha etkileyici, inandırıcı olabi

17. Tanımlama Bir kavram ya da varlığın genel özellikleriyle tanıtılmasıdır. Anlatılanları daha anlaşılır hale getirip inandırıcı kılmak amacıyla örnekler Örnekleme verilmesidir. Sayısal veriler- Bir metinde anlatılanların daha etkileyici, inandırıcı olabilmesi için bazı sayısal den yararlanma verilerin kullanılmasıdır. Buna göre aşağıdaki metinlerden hangisinde tanımları verilen düşünceyi geliştirme yollarının tamamı kullanılmıstır? Adiklim değişikliği, yaşadığımız çevreye özellikle son 50-yilda bizim tarafımızdan yapılmış en büyük kötülüktür. Dünyanın pek çok bölgesinde çok sayıda insanın yaşamını tehdit eden ve yıkıcı zararlara yohacan kuraklık, sel ve firtina gibi hava koşulları doğrudan iklim değişikliğinin bir sonucudur. Son dönem için öngörülen yeni bir uluslararası anlaşma, bütün devletleri uluslararası iklim koruma çaba- larına uygun katkı sağlamakla yükümlü kılmayı amaçlamaktadır. Bu kararın yürürlüğe girebilmesi için 144 ülkenin onayı gerekiyor. B) Kyoto Protokolü kapsamında sanayi kuruluşlarının doğaya bıraktıkları zararlı gazların aşamaları olarak azaltılması planlanmıştır. Bu hedefin yerine getirilmesi için her bir ülke, yoğun müzakereler sonucu 1990 yılı temel alınarak sera gazı salımlarındaki hedefini (salim azaltma veya sınırlama) be- lirlemiştir. C) Doha'da çıkan kararlar arasından en önemlisi uluslararası iklim değişikliği rejimini düzenleyen mev. cut tek resmi mekanizma olan Kyoto Protokolü'nün 2020 yılına kadar devamı konusunda alınan karar olmuştur. ABD, Japonya, Kanada, Rusya ve Yeni Zelanda gibi ülkeler ikinci yükümlülük döneminde yer almayacağını belirtirken Avrupa Birliği'ne üye ülkeler, gelişmiş ülkelerden Avustralya ve İsviçre 2020 yılına yönelik salınım hedefi olan %5'lik kısmin altına ineceğini belirtmişlerdir. D) 2009 yılı sonrası süreçte, küresel ekonomik krizin etkisini arttırması ve Kopenhag'dan istenilen so- nucun alınamaması müzakerelere olan ilgiyi azaltmıştı. Yine de bu süreçte, 2012 yılında Doha'da yapılan 18. Taraflar Konferansı'nda (COP18), Kyoto Protokolü ikinci yükümlülük döneminin 1 Ocak 2013 tarihinde başlaması kararı alındı. Ancak-ikinei-yükümlülük dönemine taraf olan ülkelerin küresel salımların sadece %15'inden sorumlu olan AB ve bazı küçük ülkelerden oluşması bu dönemin öne- mini azaltmıştır.