18. Atasözleri, uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş kalıplaşmış ifadelerdir. Çoğunlukla bir cümle
18. Atasözleri, uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş kalıplaşmış ifadelerdir. Çoğunlukla bir cümle biçiminde oluşarak bir yargı anlatan, kimi zaman ölçü ve uyakla, söyleyiş açısından daha etkili olmaya yönelen atasözleri, fıkraya benzer fakat konuşma sırasında yeri gelmeden söylenemez. Atasözlerinin "düz konuşmadaki bazı söz kalıplarından farkları, onların birtakım ayırıcı nitelikte biçim ve içerik özelliklerindendir: kisalik, kesinlik, anlatımdaki aydınlık ve kuruluk gibi..." Atasözleri kalıplaşmış sözlerdir. Her atasözü, belli bir kalıp içinde, belli sözcüklerle söylenmiş olan donmuş bir biçimdir. Sözcükler değiştirilip yerlerine - aynı anlamda da olsa- başka sözcükler konulamayacağı gibi söz diziminin şekli de bozulamaz. Böyle değiştirmeler yapılsa ortaya çıkan söz -anlam değişmese dahi- atalar sözü diye anılmaz. Örneğin Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdaki atasözlerinden hangisi getirilmeliding A) Derdini saklayan ilaç bulamaz Elin kapısını çalma, kapını çalarlar B) Kör ölür, badem gözlü olur; kel ölür, sırma saçlı olur Bir koltuğa iki karpuz sığmaz C) Aç ne yemez, tok ne demez Ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur D) Kaynayan kazan kapak tutmaz Bin tasa bir borç ödemez E) Alçak yerde tepecik kendisini dağ sanir Bugünkü tavuk yarınki kazdan iyidir