19. Küçük bir çam ormani. Vakit sabah. Ari, sinek, kuş sesi. Bir siyah gözlükten görülen yerde ve ağaçlarda güneş parçaları. Son
19. Küçük bir çam ormani. Vakit sabah. Ari, sinek, kuş sesi. Bir siyah gözlükten görülen yerde ve ağaçlarda güneş parçaları. Sonra uzak, göğün, kendi renginden biraz daha koyu kıyılara giden hudutlu bir deniz... İşte böyle bir yerde köyün insanlarını düşünüyorum. Kitaplar, bir zaman bana, insanları sevmek lazım gel- diğini, insanları sevince tabiatın, tabiatı sevince dün- yanın sevileceğini, oradan yaşama sevinci duyula- cağını öğretmiştiler. Hayır, şimdi insanları, kitapların öğrettiği şekilde sevmiyorum. Şiirler, romanlar, hikâ- yeler, masallar bana bu ilmi tahsil ettirmişlerdir. Be- yinin vapurdan iner inmez çantasını kapan uşaktan Diğrenmemeyi, sabahleyin altı buçukta tabiatla kavga için sokağa fırlamayan adamın çalışmadığını kendi kendime öğrendim. Ama şu sabahleyin altı buçukta in tabiatla kavga için sokağa fırlamayan adam, isterse akşama kadar insanları aldatmak için didinsin. Kaç para eder! Gözümde, milyonu olsa da kalp para ile metelik etmez. Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Öykü kişisinin duygu ve düşüncelerinden bah- sedildiği B) Anlatımda yer yer betimlemelere başvurulduğu Düşüncelerin iç konuşma tekniğiyle aktarıldığı Hâkim bakış açısıyla yazıldığı EX Durum hikâyesine özgü nitelikler taşıdığı