19'uncu yüzyıl, çetin roman savaşlarıyla ünlüdür. Başlangıç- ta Rus edebiyatı prenslerinin evlerinde verilen edebî davet- lerde,

19'uncu yüzyıl, çetin roman savaşlarıyla ünlüdür. Başlangıç- ta Rus edebiyatı prenslerinin evlerinde verilen edebî davet- lerde, ardından Fransız saraylarında, ingiliz şatolarında, Ital- yan kalelerinde roman; erişilmez, üzerine toz kondurulmaz ve herkesin ulaşamayacağı anlaşılmaz bir kaliba dökülür. Hele ki 20'nci yüzyılın yeni klasiklerinin döneminde, roman bir grup azınlığın elindedir artık. Romanın biricikliğinin bir edebiyat oligarşisinin tekeline bırakılması ile birlikte bu an- layış zirveye ulaşır. Artık roman; anlattığı halkın, yoksullu- ğun, çaresizliğin ve yalnızlığın romanı değildir. Onu üreten sanatçı özel, anlayan da deha olarak kabul edilmektedir. Okur, sadece okurdur artık hatta 20'nci yüzyılın ikinci yarı- sıyla kitle iletişim araçlarının ürettiği reklam-müşteri ilişkisi içinde bir alıcıdan fazlası değildir. 37. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabi- lir? A) Romancılar arasındaki derin tartışmalar roman türünün gelişimini yavaşlatmıştır. B) Romancıların halktan kopması, insanların romandan uzaklaşmasına yol açmıştır. C) Ünlü sanatçıların sadece romana odaklanması nitelikli ürünler verilmesini sağlamıştır. D) Romanlarının anlaşılmadığını düşünen yazarlar, okurla- ni önemsizleştirmeye çalışmıştır. E) Tarihin bir evresinde roman sanatı, herkesin ulaşama- yacağı bir yerde konumlandırılmıştır.