2. "Anlamak" dünyanın en gizemli, en büyülü kelimesi herhål- de; İnsanın kendi ruhuna dokunduğu belki de en gerçek, en samimi an

2. "Anlamak" dünyanın en gizemli, en büyülü kelimesi herhål- de; İnsanın kendi ruhuna dokunduğu belki de en gerçek, en samimi andır bir şeyi "anlamak". Cevap yetiştirmeyi be- cerebildiğimiz her şeyi "anladığımızı" farz ediyoruz, öyle değil aslında anlamak... Mesela biz "zeki olmak" deyince ne anlıyoruz, "zekâ"dan ne anlıyoruz; "akıllı" olmaktan, "kurnaz" olmaktan, "yalancı" olmaktan ne anlıyoruz? Bun- ların günümüzde bu kadar iç içe girdiği, birbiriyle anlam olarak yer değiştirdiği ve övgüyle bahsedildiği bir çağda yaşıyoruz ki mesela, kurnazlık "zeki olmak" olarak addedi- liyor. Gerçek "zekâ" aptallık veya delilik olarak addediliyor. "Akıllı olma"nın ne yazık ki uyarı niteliği taşıdığı bir çağda sadece bunların değil; birçok anlamın, kelimenin, ifade- nin birbirine karıştığı bir yerde kendini bulmaya çalışan, içinde bulunduğu toplumla hesaplaşmaya çalışan, yerini anlamaya çalışan tutunamayanlarız hepimiz. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok- tur? Soru yoluyla düşündürme B) Uzun cümleler kullanma Kişisellikten yararlanma D) Eleştiride bulunma ET Öneriye yer verme els