2 Bay Fuschini sakinliğini koruyordu: "Ben onların isteklerini ilettim yalnızca, o kadar." Tam da o sırada babamı gördüm. Aşağıd
2 Bay Fuschini sakinliğini koruyordu: "Ben onların isteklerini ilettim yalnızca, o kadar." Tam da o sırada babamı gördüm. Aşağıda beni bekliyordu. Eliyle "Hadi, gidiyoruz!" işareti yaptı. Canım sıkılmıştı. Beden Eğitimi öğretmenimizin söyledikleri kendimi kötü hissetmeme yol açmıştı. Babama, "Bugün burada kalıp arkadaşlarımla çalı- şacağım," dedim. Isınma çalışmalarını bitiren takım durmuş, bize bakıyordu. "Onlarla uzun zamandır birlikte çalış- madım baba." Babam, bir süre durup düşündükten sonra, "Ta- mam," dedi, "bence de kalıp çalışmalısın." Hemen iki takım yapıp maça başladık. Dudu, "Bizimle birlikte maç yaptığın için...”" dedi, işaret parmağımı dudaklarına götürüp susturdum: "Birlikte oynadığımız için ben çok mutluyum," dedim. "Şunu da bilmenizi isterim: Ben kendimi ta- kımdan ayrı görmüyorum." Bay Fuschini öteden her şeyi duymuştu. Gülümsedi. Teşekkür etti.