2. Bazı sözcükler sifat-fiil eki aldığı hâlde bir ismi nitelemeden kullanılabilir. Buna adlaşmış sifat-fiil denir. Örneğin, "Dav
2. Bazı sözcükler sifat-fiil eki aldığı hâlde bir ismi nitelemeden kullanılabilir. Buna adlaşmış sifat-fiil denir. Örneğin, "Davete gelen kişileri içeri aldı." cümlesindeki "gelen" sözcüğü sifat-fiildir ve "kişi" ismini nitelemiştir. Ancak "Davete gelenleri içeri aldı." cümlesindeki "gelenleri" sözcüğü ise adlaşmış sifat-fiildir. Bu açıklamaya göre aşağıdaki metinlerin hangisinde adlaşmış sifat-fiil kullanılmıştır? A) Kendime topluluktan biraz uzakta, kafa dinleyebileceğim bir oyuk buldum. Yere oturdum ve gökyüzüne baktım. Akşamın güzelliğinde yıldızlar ve ihtişamlı dolunay bana bakıyordu. Hepsi birbirinden güzeldi ancak bütün bunların arasında dikkatimi çeken şey, o yıldız oldu. Diğerlerinden daha parlak ve daha göz alıcıydı. B) Zamanı belirlemek biraz güçtü ama aşağı yukarı üç saat geçmişti. Ayaklarımda, kesintisiz yürü- mekten yaralar ve şişkinlikler oluştuğundan emindim. Annemi paltosundan çekiştirdim. C) Garip, kendine özgü bir güzelliği vardı buranın. Tozlu, eski ama hayat dolu ve büyüleyiciydi tavan arası. Eski duvarlarda yıpranmış, rengi atmış posterler asılıydı. Küçük pencereden içeri süzülen güneşin son ışıkları, havadaki görünmez tozları küçük sinekler gibi gösteriyordu. D) Umut, her insanın kalbinin bir köşesinde olan bir duygudur. Fakat bu duyguyu her saniye doya doya yaşayabilen ya da kilitli bir kapının ardına hapsedenler vardır. Aslında benim hikâyemin de temeli buna dayanıyor. İnsanlara umut denen duygunun göründüğünden çok daha güçlü olduğunu göstermek istedim.