2. Eski İstanbul'un edebiyat salonlarında, edebiyat konu- şuluyormuş ama bana kalırsa gene de herkes kendi bildiği yol da yapaya
2. Eski İstanbul'un edebiyat salonlarında, edebiyat konu- şuluyormuş ama bana kalırsa gene de herkes kendi bildiği yol da yapayalnız yürüyormuş. Başka bir deyişle UGUR (ifadeyle) edebiyat konusunda kimse, kimsenin elinden II tutmuyormuş (yardım etmiyormuş). Tabii benim ye- tiştiğim yillarda durum değişmiş, usta-çırak ilişkisi güçlenmişti. Ustalar, çıraklara el vermede (bildiklerini öğretmede) hasislik etmiyor (kıskançlık yapmıyor), bir IV sonraki kuşağın edebiyatçılarına mümkün olduğunca katkıda bulunuyorlardı. Ancak ben, bir kılavuzla (yol V göstericiyle) yürümenin edebiyat açısından tehlikeli olduğuna inanıyorum. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı parantez () içinde verilen açıklamayla uyuş- mamaktadır? BUT ) H1 c) E) V D) TV 2 .