2. Kadıköy'den Bostancı'ya kadar serpilen evlerin en bü- yük hususiyeti, bulundukları yerle kaynaşmış olmalarıdır. Eski, beyaz e
2. Kadıköy'den Bostancı'ya kadar serpilen evlerin en bü- yük hususiyeti, bulundukları yerle kaynaşmış olmalarıdır. Eski, beyaz evler son zamanlarda türeyen beton azman- ları gibi bulundukları yere selamsız sabahsız düşmemiş- tir. Onlar ağaçların, toprağın müsaadesini almış; tabiatın kapısını vurmadan içeri girmemiştir. Bu parçada altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Beyoğlu'nun kör bir testereyi andıran silüeti, Şişli'den Kasımpaşa'ya kadar gönülleri rahatsız eder. B) İstanbul dantelası, Eyüp'le Sarayburnu arasına dizi- len kubbelerle minarelerin sanatkâr parmaklarında örülür. C) Istanbul'un hangi semtinden bakarsanız bakın, bu parça ahenginden zerre kadar kaybetmeden şehrin yüzünü güldürür.. D) Beton binalar, tahta evlerin oluşturduğu nefis dan- telanın arasında kaba saba görüntüleriyle güzel bir sohbeti uzaktan izleyen bir yabancı gibidir. İstanbul'un eski yalıları ve gittikçe nesli tükenen sakız kadar beyaz sayfiye evler tabiat ile küskün değildir, bilakis onun ayrılmaz bir parçası gibidir.