20.... Bu siyah bir gece idi... Öyle bir gece ki gökler bütün kandillerini söndürerek denizlere gayp âleminin gizli şeylerini dö
20.... Bu siyah bir gece idi... Öyle bir gece ki gökler bütün kandillerini söndürerek denizlere gayp âleminin gizli şeylerini dökmek için hazırlanmış gibiydi. Yalnız ileride direklerle bacanın birer serseri şeklinde yürüyen gölge- lerine zulmetler içinde rehberlik eden vapurun kırmızı feneri bu siyahlıklar arasında açılmış uzak bir kırmızı göz gibi parlıyordu. Bu siyahlıklar... Ahmet Cemil ise şu saçlarının arasında üşüterek geçen rüzgârın, kanatların çırpa çırpa, bu siyahlıkları semalardan denizlere dök- tüğünü hissediyor, görüyor onların düşerken çıkardığı hışırtıyı işitiyordu. Kendi, kendisine, içinden... Sanki bir bâran-ı dürr-i siyah (siyah inci yağmuru) diyordu. Birden bu siyah gecenin karşınında aklına başka bir gecenin hatırası geldi... Yukarıdaki parça aşağıda verilen hangi esere ve yazara aittir? A) Mavi ve Siyah - Halit Ziya Uşaklıgil B) Eylül - Mehmet Rauf C) Nadide - Hüseyin Cahit Yalçın D) Gönül Hanım - Ahmet Hikmet Müftüoğlu E) Salon Köşelerinde - Safveti Ziya