20. Tam bir yıl geçmişti. Üç yüz altmış beş gün. Her günün gecesinde üzerine bir çizik attığı takvimine baktı cebin- den çıkartı
20. Tam bir yıl geçmişti. Üç yüz altmış beş gün. Her günün gecesinde üzerine bir çizik attığı takvimine baktı cebin- den çıkartıp. Mayıs ayının ilk haftasıydı, havada türlü çiçeklerin kokuları dolanıyordu. Bunaltıcı sıcakların gel- mesine zaman varken uzun yürüyüşler yapar, her zaman çantasında bulundurduğu kedi, köpek mamalarını dağı- tirdi, yol boyunca kendisine eşlik eden arkadaşlarına. Hiç terk etmediği ailesiyle zaman geçirmeyi sever, arada dostlarıyla kahve içmek için dışarı çıkardı sadece. Ve sevdiği kadın elbette, Ece... Gözlerine her baktığında yeni bir dünya, yepyeni düşler vururdu aklina. Yazın geli- şi kadar gerçekti gözleri veya kışın soğuğu kadar anlam- Ii. Dört kolla sarardı tüm bu gerçekliği, yine dört kolla sarılırdı aşka. Şimdi annesi, babası, dostları, sevdiği, gidilen kafeler, meyhaneler, parklar, kediler, köpek dost- ları, güzel kokan çiçekler, yazın berbat sıcağı, kışın don- duran ayazı geride kalmıştı. Yüzünü ekşitmeden bir damla yaş süzüldü yanağından dudağının kenarına doğru. Özlemişti. Hepsinin özleminden ölüyordu sessizce. Yukarıdaki parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur A Betimleyici anlatım By öyküleyici anlatım Benzetme Dj Sayıp dökme Örnekleme