21. Oradaki gençlerden birisi olan Yetim Fomic, Perek Jádin'e: Örneğin sizi ele alalım, demişti. Sizin oldukça önemli bir yerini
21. Oradaki gençlerden birisi olan Yetim Fomic, Perek Jádin'e: Örneğin sizi ele alalım, demişti. Sizin oldukça önemli bir yeriniz var... Tahsil derecenizi sorabilir miyim? - 1 Perekladin, uysal bir tavırla: Okumuş bir adam değilim. Hem bizde okumuş olmak gerekmez ki, diye cevap vermişti. Yanlışsız yazdın mı, oldu bitti. -lyi ama yanlışsız yazı yazmayı nerede öğrendiniz? Alıştım efendim... Kırk yıldır çalışıyorum, elbette insanın eli alışır.. Önceleri güçlük çekiyordum, yanlış da yaptığım oluyordu, oysa sonraları görgülerle alış- tim... Eh, şimdi oldukça zararsız yazıyorum... - Peki, ya noktalama işaretleri? Eh, noktalama işaretleri de şöyle böyle... Yerli yeri- ne koyuyorum. Genç adam bozularak: Him... dedi. Ama alışkanlık tahsil demek değildir. Noktalama işa- retlerini doğru koymanız yetmez... Hayır, efendim!., Onları bilerek yerli yerine koymalı!.. Örneğin, virgülü niçin koyduğunuzu bilmelisiniz... Evet, efendim!.. Bu sizin anlattığınız şey basmakalıp... Taklit imlâ, metelik bile etmez. Bu makineden çıkma bir şeyden farksız- dır. Perekladin, hiç ses çıkarmamıştı, hatta sessiz sessiz gülümsemişti, (çünkü delikanlı, Danıştay üye- sinin oğluydu, kendisi de Perekladin derecesinde bir kâtipti), ama şu dakikada uykuya yatarken, bütün benliğini öfke, kin kaplamıştı. "Kırk yıl görev yap- tim." diye düşünüyordu, "kimse bana aptal demedi; şuna da bak, eleştirmen olmuş!.. Basmakalıpmış.. Taklitmiş!.. Makineden çıkmaymış. Hay, şeytanlar İ alsın seni!.. Senin üniversitelerinde okumadım, ama bu işleri senden daha iyi anlarım!.." Pereklądin, tüm öfkesini, kinini eleştirmenin adresine yollayıp yorgan altında iyice ısındıktan sonra sinirleri yatışmaya baş- ladı. Uyumaya hazırlanırken: "Hepsini biliyorum... Anlıyorum." diye düşünüyordu. "Virgül konması gere- S **ken yere üst üste iki nokta koymam, öyleyse hem bili- A yorum, hem de anlıyorum demek. Evet... Işte böyle, küçük bey... Önce yaşamalı, çalışmalı, ondan sonra da ihtiyarları eleştirmeye kalkmalı..." L A M R - Bu hikâye parçası için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Yetim Fomiç, kendini diğerlerinden üstün gören bir kişiliktir. V B) Hikâye kahramanları arasında belirgin bir karşı- lık söz konusudur. C) Parçadaki temel çatışma Yetim Fomiç ile Perekladin arasında geçmiştir. D) Perekladin, noktalama işaretlerini deneyimleriyle öğrenmiştir. E) Perekladin, kendiyle baş başa kaldığında duygu- larını dışa vurmuştur. 22. Bir ba Belki Diyere Bir oc i Verdi Diled Geçs Süzg Bu d daki A) B) 66 E)