22. Mutfakta hummalı bir faaliyet vardı. Konserveler açılıyor, zeytinyağlı yemekler pişiriliyor, bütün hazırlıklarda mes- lekten

22. Mutfakta hummalı bir faaliyet vardı. Konserveler açılıyor, zeytinyağlı yemekler pişiriliyor, bütün hazırlıklarda mes- lekten birinin ustalığı göze çarpıyordu. Salatalar başka türlü hazırlanıyor, mezeler tabaklara başka türlü dizili- yordu. "Ben sanatımı bugüne kadar göstermedim sana evladım Hikmet" diyerek mutfakla masa arasında ko- şuşup duruyordu Kirkor. Hikmet, özel olarak verdiği bir yemeğe dışarıdan garson çağırmış bir zengin gibi gurur duyuyordu Kirkor'la... Mutfaktan gelen sesler ve tavla gürültüsünün ortasında biraz başı dönüyordu. "İnsandan sarhoş oldum, çoktandır bu kadar insan içmemiştim. İn- sanın hayal bile edemeyeceği büyük bir oyunun sarhoş- luğu içindeyim." diye düşündü. Sonra bu "oyun" sözünü unuttu, seslerin akışına kaptırdı kendini. Patlıcan kızart- maları, zeytinyağlı biber ve patlıcan dolmaları, fasulyeler Kirkor'un getirdiği büyük kayık tabakların içinde yerlerini alıyor; her tabak bir öncekini biraz ileri itiyordu... Yemek vakti yaklaştıkça odadaki uğultu artıyor, pencerelerin açık olmasına rağmen odanın ısısı gittikçe yükseliyordu... Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) Olaylar oluş sırası içinde verilmiştir B) Anlatımda ilahi bakış açısı kullanılmıştı C) Günlük hayatın içinden bir kesit sunulmuştur D) Betimlemelerde farklı duyulardan yararlanılmıştır E Anlatıcının iç dünyasına ait ayrıntılara yer verilmiştir. 24