24. A A 23. Yürüyordum. Yürüdükçe de açılıyordum. Evden kızgın çıkmıştım. Belki de tıraş bıçağına sinirlenmiştim. Olur, olur! Mu
24. A A 23. Yürüyordum. Yürüdükçe de açılıyordum. Evden kızgın çıkmıştım. Belki de tıraş bıçağına sinirlenmiştim. Olur, olur! Mutlak tıraş bıçağına sinirlenmiş olacağım. Otlanın olması, pekâlâ bir meseledir. Kim demiş mesele değildir. yeşil olması, denizin mavi olması, gökyüzünün bulutsuz diye? Budalalık! Ya yağmur yağsaydı? Ya otların yeşili mor ya denizin mavisi kırmızı olsaydı? Olsaydı o zaman mesele olurdu, işte. Çukulata renginde bir yaprak, çağla bademi renkli bir keçi gördüm. Biri arkamdan: -Hişt, dedi. Dönüp baktım. Yolun kenarındaki daha boyunu bosunu almamış taze devedikenleriyle karabaşlar erik lezzetin- de bana baktılar. Dişlerim kamaştı. Yolda kimsecikler yoktu. Bir evin damını, uzakta uçan bir iki kuşu, yaprak- ların arasından denizi gördüm. Yoluma devam ederken: - Hişt hişt, dedi. Bu parçayla ilgili aşağıdakilerin hangisi söylene- mez? A) Kahraman bakış açısı kullanılmıştır. B) Bilinç akışı tekniğinden yararlanılmıştır. C) Dış dünya dönüştürülerek aktarılmıştır. V Gündelik hayattan bir kesite yer verilmiştir. E) Anlatıcının psikolojik durumuna değinilmiştir. Gola 25. E geçmişin tüm değerlerine ve kurallarına karşı çıkar. plinolocmekte ve modernleşmekte olduğu-