Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

24. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Anlattıkları gerçeklerin leziz korkusu olmadan kelimelerin zihin üzerinde hiçbir gücü yoktur.

24. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Anlattıkları gerçeklerin
leziz korkusu olmadan kelimelerin zihin üzerinde hiçbir
gücü yoktur." düşüncesine uzak düşmektedir?
A) Şato'nun daha ilk birkaç sayfada okuru başka bir
yaşam mantığının hâkim olduğu bir evrenin dü

24. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Anlattıkları gerçeklerin leziz korkusu olmadan kelimelerin zihin üzerinde hiçbir gücü yoktur." düşüncesine uzak düşmektedir? A) Şato'nun daha ilk birkaç sayfada okuru başka bir yaşam mantığının hâkim olduğu bir evrenin düşünü- şüne çekiverdiği bilinir. Öncelikle anlamda, mekânda, ve anlatıda açık uçluluğa toleransı yüksek olmalıdır okurun. Şato'da her konuda sürekli esneklik esastır. B) Yevgeni Onegin hayallerle oynayan bir şiir değil; ger- çekçi bir gözle yazılmış, ayağı yere sapasağlam basan bir eserdir. Bu şiirin gerçek Rus hayatını dile getiren ya- ratıcı gücüne, eserin sanat mükemmelliğine Puşkin'den önce kimse ulaşamamıştı; belki ondan sonra da kimse ulaşamadı. C) Babalar ve Oğullar, Rusya'daki politik tarihin önemli bir noktasına ışık tutmasıyla beraber aynı zamanda nesil- ler arasındaki fikir ayrılıklarını acımasızca dramlaştırma- sıyla da büyük önem taşır ve bu eksende yeni ile eskiyi, doğan ile ölmekte olanı, muhafazakârlıkla devrimciliği karşı karşıya getirir. D) Petrov'un çeşitli aralıklarla çıktığı Finlandiya seyahatle- rindeki notlardan oluşan Beyaz Zambaklar Ülkesinde, kısa sürede birçok dile çevrildi. Petrov, kendini halkına ve ülkesine adamış bir avuç aydının karış karış her köyü gezip, özverili çalışmalarıyla insanları nasıl motive ede- rek kalkınma hamlesi başlattığını akıcı bir dille anlatıyor. E) Oblomov, monografik roman örneğidir; çocukluk dö- neminin izlenimleri yazara geniş bir kaynak oluşturur. Gonçarov, çocukluk yıllarını anımsayarak şunları yazar: "Çok uyanık, duyarlı bir çocuktum. Bende daha o za- manlar tüm bu insanları, kaygısız yaşamı, işsizliği ve yan gelip yatmayı görür görmez oblomovluk olgusuna ilişkin düşünceler doğmuştu."