24. Farsçayı öğrenmeden Ömer Hayyam.rubailerinin çevirile rini okuduğum yıllarda değişik nedenlerle dikkatimi çeken iki rubai va
![24. Farsçayı öğrenmeden Ömer Hayyam.rubailerinin çevirile
rini okuduğum yıllarda değişik nedenlerle dikkatimi çeken
iki rubai vardı. Bunlardan biri, aynı zamanda çevirmenin
kitabının arka kapağında yer alan şu rubaiydi:
Ey kör! Bu yer, bu gök, bu yıldızlar](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230315165316970334-4820003.jpg?h=512)
24. Farsçayı öğrenmeden Ömer Hayyam.rubailerinin çevirile rini okuduğum yıllarda değişik nedenlerle dikkatimi çeken iki rubai vardı. Bunlardan biri, aynı zamanda çevirmenin kitabının arka kapağında yer alan şu rubaiydi: Ey kör! Bu yer, bu gök, bu yıldızlar boştur boş! Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hos! Şu durmadan kurulup dağılan evrende Bir nefestir alacağın, o da boştur boş! O günlerde ezberlemeye değecek kadar güzel bulduğum bu rubaiyi, Farsçayı öğrendikten sonra asıl metninden okuduğumda şaşırıp kaldım. Neden mi? Rubainin dört di- zesinden ilk ikisi asıl metinde hiç yoktu da ondan! Rubainin dizelerinin düzyazı olarak tam çevirisi şöyledir: Ey habersizler! Bu şekillenmiş varlık (beden) hiçtir Bu dokuz katlı ve bezenmiş gök kubbe de hiçtir. Hoş ol ki bu Kurulup-Dağılma Yurdu'nda: Bir nefese bağlıyız o da hiçtir. Dikkatli okunduğunda hemen anlaşılacağı gibi yapılan çevirideki ilk iki dize, asıl metinde yoktur. Bu metinde anlatılanlardan yola çıkıldığında aşağıda- kilerin hangisine kesinlikle ulaşılır? + A) Bir şiir asla çevirisinden okunmamalıdır çünkü çevir- menler her sözcüğün çevirisini yapamaz. B) Farsça, Türkçe kadar zengin bir dil olmadığından Türk- çedeki anlatım gücüne erişememiştir. XÇevirmenler eserin orijinaline bağlı kalmayabilir ve ese- re kendinden bir şeyler katabilir. DyŞiir asla başka bir dile çevrilemez hatta yazılmış olduğu dile bile. EXGerçek çeviri, esere de eserin yazarına da saygısızlık yapılmaması için aslına bağlı kalarak yapılan çeviridir.