26. Onat Kutlar'a ilk öykülerimi götürdüğümde, "Ben nasıl yazıyorum, sana anlatayım." demişti, "Önce, yazmayı düşündüğüm metnin
26. Onat Kutlar'a ilk öykülerimi götürdüğümde, "Ben nasıl yazıyorum, sana anlatayım." demişti, "Önce, yazmayı düşündüğüm metnin basılı hâli canlanır gözümde. Bunu sana mesleğinle bağlantı kurarak açıklayayım: Bir yapı düşün; dümdüz, gri, sabun kalıbı gibi, hiçbir estetik yanı olmayan, heyecanlandırmayan... Bir ev mesela. Ona bir balkon, bir cumba eklersin, payandalarla güçlendirirsin, pencere açarsın. saçağını genişletirsin, renklendirirsin; estetik bir değer kazanır, çekici hâle gelir. Yazı da öyledir. Yeknesak, dümdüz uzayıp giden bir metin, okura görsel ve duyusal olarak itici gelir. Ona diyaloglar eklersin, paragraflarla rahatlatırsın, nefes alır ve daha kolay okunur. İşte o zaman okuru içine alır." Bu parçada Onat Kutlar, sözleriyle "yazı" ile ilgili aşağıdakilerin hangisini vurgulamamıştır? A) Okurların metin ile özdeşlikler kurma isteğini yazarın dikkate alması gerektiği B) Tekdüzelikten kurtulması için yazarın onda bazı teknik düzenlemeler yapmasının zorunlu olduğu C) Okurda okuma isteği uyandıracak bir biçime ve dış görünüşe sahip olması gerektiği D) Okuyucunun hep aynı biçimde süren bir yazıyı okuma isteği duymayacağı E) Metnin çekiciliğinde içeriği kadar üslubunun ve dış yapısının da önemli olduğu P S