26. Yaşayan bir dili meydana getiren ögeler ve bunların araların- daki ilişkiler ele alındığında mutlak ve değişmez kurallardan

26. Yaşayan bir dili meydana getiren ögeler ve bunların araların- daki ilişkiler ele alındığında mutlak ve değişmez kurallardan söz etmek, dil bilimci için yabancı bir düşüncedir. Eski dilciler işte bu konuda yanılıyor, --- ----. Onlara göre, her değişme aynı zamanda bir bozulma idi. Dil bilimci, dil olaylarını incelerken değer yargılarından uzak durmaya, gördüklerini yalın bir bi- çimde tanım ve betimleme ile yetinmeye çalışır. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) dilde neyin doğru neyin yanlış olduğu konusunda kural ko- yucu bir tavır takınıyorlardı LOW B) geçmişten aldıkları bir mükemmellik modelini taklit ve tek- rar yoluyla dilde değişmenin önlenebileceği görüşünü sa- vunuyorlardı C) dilin değişen gerçeklerine çoğu zaman ters düşüyorlardı D) dil sorunlarında yazı dilini esas alıyorlardı E) yazı dili yerine konuşma dilini esas kabul etmeye başlıyor- lardı