Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

28. Diller, tipki ağaçlara benzer. Ağaçlar gibi mevsim sim rengini kaybeden ölü yapraklarını döker, tazelerini açar. Dillerin ya

28. Diller, tipki ağaçlara benzer. Ağaçlar gibi mevsim
sim rengini kaybeden ölü yapraklarını döker, tazelerini
açar. Dillerin yaprakları kelimelerdir. Ancak biz dilde
sadeleşme hareketiyle dil ağacımızı budayalım derken
onun taze filizler çıkaracağı dallar

28. Diller, tipki ağaçlara benzer. Ağaçlar gibi mevsim sim rengini kaybeden ölü yapraklarını döker, tazelerini açar. Dillerin yaprakları kelimelerdir. Ancak biz dilde sadeleşme hareketiyle dil ağacımızı budayalım derken onun taze filizler çıkaracağı dallarını da kestik ve Batı dillerinden aşılama yaptık. Maalesef dilden attığımız Arapça ve Farsça kelimelerin yerine öz Türkçesi değil, Batılı karşılıkları yerleşti. Öğrencilerimiz, elli yıl önce kaleme alınan kültür eserlerimizi okuyamıyor veya okusalar da anlayamıyorlar. Dünya klasiklerinin günü- müz Türkçesine çok da düzgün yapılamayan çevirileri, gençlerimize o edebî zevki veremiyor. Bu şekilde kül- türümüzden kopan nesil ; kökünü kaybeden, öz suyunu yitirmiş bir ağaç gibi kurumaya yüz tutuyor yahut yetiş- tiği topraklardan çıkıp başka topraklarda cılız, karma- şık kökler salmaya başlıyor. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Bir ağacın hoyratça budanması gibi sadeleştirilen dilimiz, küçüle küçüle anlaşılamaz hâle gelmiş; yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. B) Dilde sadeleşme yapılırken atılan kelimelerin ye- rine Batı'dan alınan kelimelerin yerleşmesi, dilde yoksullaşmaya ve genç neslin geçmişle bağının kopmasına neden olmuştur. Cy Dilimizin bozulmasıyla birlikte okumayan bir gençlik meydana gelmiş ve kültürümüz yok olma tehlike- siyle karşı karşıya gelmiştir. D) Dilimizden attığımız Farsça ve Arapça sözlerden dolayı dilimiz monoton, sıkıcı ve anlaşılmaz bir hâle gelmiştir. Şu an yaprak dökme mevsiminde olan dilimiz, mev simi geldiğinde yeniden çiçek açacak ve yeni söz cüklerle edebiyat dünyamızı yeşertecektir.