28. Eleştirmen: Romanlarınızda alışılagelmiş söz kalıpla- rından ve anlatım tekniklerinden özellikle ayrılmıyorsu- nuz gibi. Seb
28. Eleştirmen: Romanlarınızda alışılagelmiş söz kalıpla- rından ve anlatım tekniklerinden özellikle ayrılmıyorsu- nuz gibi. Sebebini açıklar mısınız? Yazar: Okurumun çaba harcayarak benimle zihinsel bir ortaklık kurmasını istemem. Eleştirmen: Aynı tutuma şiirlerinizde başvurmamanız, "cankır, sevgör" gibi dilsel sapmalara yer vermenizi neyle açıklıyorsunuz? Yazar: Şiir zaten doğası gereği biçem oyunlarının er meydanıdır. Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki yazarın sanat anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir? A) Farklı edebî ekoller, farklı zevklere hitap ederek sa- natta çeşitliliği sağlar. B) Yazarın okurla buluşmasının en tabii yolu, içten bir anlatımdan ayrılmamasıdır. C) Yazarlığın tek doğrusu vardır, o da dilinin incelikle- rine sonuna kadar hâkim olmaktır. D) Her yiğidin yoğurt yiyişi nasıl farklıysa her edebî tü- rün anlatım biçimi de o ölçüde farklıdır. E) Bir sanat eserinin alıcısına ulaşmasını belirleyen başat ölçüt, yazıldığı çağın şartlarını ne derece yan- sıttığıdır.