28. Yaşamı edebiyattan ayrı tutmayan yazarlar vardır. Ben de on- lardan biriyim. Çevremdeki insanlara hep hayatlarını romana dön

28. Yaşamı edebiyattan ayrı tutmayan yazarlar vardır. Ben de on- lardan biriyim. Çevremdeki insanlara hep hayatlarını romana dönüştürüp dönüştüremeyeceğimi hesaplayarak yaklaşır ve onların türlü hâllerini, arzularını, korkularını, kederlerini hep bir kenara not ederim. Daha da ileri gidip kurgumu sağlamlaş- tırmak adına -sinsice denebilecek bir girişimle- onların duygu durumlarını değiştirecek, beklenmedik tepkiler vermelerine yol açacak şeyler yaparım. Çevremdekileri romanlarıma mal- zeme olsunlar diye kışkırttığım bile olur. Kafamda hep tek bir soru olur: "Bundan, iyi bir hikâye çıkar mı?" Sonrasında bana düşen görev, hayal gücümle ayrıntıları zenginleştirmektir. Aşağıdakilerden hangisi böyle diyen bir yazarın yazma tutu- muyla bağdaşmaz? Q Edebiyatı bir söz sanatı olarak görme insanları dikkatle gözlemleme C Malzemesini hayattan alma (D) Mükemmeli elde etmek için uğraşma E) Gerçekleri düş gücüyle harmanlama TÜRKÇE kil "e E