- 3 3. Vapur rıhtımdan uzaklaşmaya başlayınca yolcuyu geçir- meye gelenler, üzerlerinden ağır bir yük kalkmış gibi fe- rahladıla
- 3 3. Vapur rıhtımdan uzaklaşmaya başlayınca yolcuyu geçir- meye gelenler, üzerlerinden ağır bir yük kalkmış gibi fe- rahladılar: "Çocukcağız Arabistan'da rahat eder." dediler. Hayırlı bir iş yaptıklarına herkesi inandırmış olanların uy- durma neşesi ile fakat gönülleri isli, evlerine döndüler. Za- ten babadan yetim kalan küçük Hasan, anası da ölünce uzak akrabaları ve konu komşusunun yardımı ile halası- nın yanına, Filistin'in ücra bir kasabasına gönderiliyordu. Hasan vapurda eğlendi; gırıl gırıl işleyen vinçlere, üstleri yazılı cankurtaran simitlerine bakarak çok eğlendi. Beş yaşındaydı; peltek, şirin konuşmalar ile de güvertede yol- cuları epeyce eğlendirmişti. Fakat vapur, şuraya buraya uğrayıp bir sürü yolcu bıraktıktan sonra sıcak memle- ketlere yaklaşınca kendisini bir durgunluk aldı. Kalanlar bilmediği bir dilden konuşuyorlardı ve ona İstanbul'daki gibi: "Hasan gel, Hasan git." demiyorlardı, ismi değişir gibi olmuştu, Hassen şekline girmişti. "Taal hun ya Hassen." diyorlardı, yanlarına gidiyordu. Bu parçadan hareketle 1923-1940 dönemi hikâyecili- ğiyle ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Sade lisan akımın etkisiyle süsten uzak bir dil kulla- nılmıştır. B) Merak unsurunun ön plana alındığı eserler yazılmıştır. C) Gözleme dayanan gerçekçi hikâyeler söz konusudur. D) Anadolu coğrafyası eserlerde yer alan konulardandır. LE) Olaylar, sıralanışı yönünden kronolojik şekilde anlatıl- mıştır.