3. Gözlerindeki can suyunu görüyorum. Soğuk, do- nuk ve bakışlarıyla can verecek gibi. Dalgın, ıssız, korumasız kalmış o koca gö
3. Gözlerindeki can suyunu görüyorum. Soğuk, do- nuk ve bakışlarıyla can verecek gibi. Dalgın, ıssız, korumasız kalmış o koca gövdenin son bir görün- tüsünü almak için dönüp baktım, ayrılamadım o düzlemden. Üzerinde kaldım, içine girdim; acıyı, yokluğu duyumsayıp tekrar tekrar baktım. Karakaş- larının altında iki derin oyuğa yerleştirilmiş, benek benek kan tutmuş yaşlı gözlerine; tırnaklarının ara- sında biriken, zift karası yağların bulaştığı mendil değmişti, kaplamıştı sonsuz yüreğine inen ateş... o küçük bedene düşen yangından sonraydı... ba- caksız atların sözcüklerine yerleşen, adıyla sanıyla çırak dahi olamamış, yalnız, kömür karası küçük bir beden. Parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) Ünlü düşmesi olan bir kelime vardır. B) Ünsüz yumuşaması olan kelimeler vardır. C) Kaynaştırma harfi olan kelime vardır. D) Ünsüz benzeşmesine örnekler vardır. E) Ünsüz türemesine örnek vardır.