3. İster lapa lapa kar ister şarıl şarıl yağmur yağsın isterse de bü- tün gecenin ayazından karlar dona kesmiş olsun, sabahın be
3. İster lapa lapa kar ister şarıl şarıl yağmur yağsın isterse de bü- tün gecenin ayazından karlar dona kesmiş olsun, sabahın beş buçuğunda karanlıkları ürperten, sesiyle sokağa girerdi: Gazete, havadiiis! Sabahın dördünde yazı makinemin başına geçtiğim için bu ses, beni yazı makinemin başında bulurdu. Gazete paralarını ak- şamdan masamın kıyısına koyduğum için bekletmez, koşar- dım sokak kapısına. Uzatır, paraları ahr, saymaya lüzum gör- meden cebine atar, donmuş burnu buhar kazanı gibi tüterek uzaklaşırken yaşam dolu sesiyle sokağı gene neşelendirirdi: - Gazete, havadiiiis! - Karne zamanı birkaç gün uğramadı. Geldiğinde öksürüyordu: - Kusura bakma abicim. Dersleri hazırlıyordum. Gece yarıla- rına kadar çalışıp sabahleyin de erkenden uyanmak fena yordu. Dilber Teyze öksürük için bir ilaç yazdırdı ama nerdee? Bu parçayla ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi söyle- nemez? A) Anlatım gözlemci bakış açısıyla yapılmıştır. B) Gündelik dilin söz değerleriyle oluşturulmuştur. C) Olay hikâyesine özgü nitelikler barındırmaktadır. D) Öyküleme ve betimlemeden yararlanılmıştır. E) Alındığı hikâyenin çözüm bölümü değildir.