3. Öykünün dili, yazmaya başladığım anda oluşuyor. Daha ilk cümleden kendi sesini buluyor her öykü. Ya da ben o sesi bulana kada

3. Öykünün dili, yazmaya başladığım anda oluşuyor. Daha ilk cümleden kendi sesini buluyor her öykü. Ya da ben o sesi bulana kadar yazmaya başlamıyorum, başlayamıyorum. Öykülerimdeki atmosferin ve anlatım dilinin rüyaları çağrıştırdığı sıkça aldığım yorumlardan biri. Gerçeküstücülük beni en çok besleyen akımlardan biri oldu hep. Gerçeküstücü ressamların, yazarların rüyalara ne kadar değer verdiğini bilirsiniz. Kendi gerçeklerimizi görmek için rüyadan iyisi yok. Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen bir yazarın düşüncesi olabilir? A) Herkesin aynı tadı ve keyfi alacağı bir öyküyü yazmaya çalışmak, yazarın asla başaramayacağı boş bir uğraştır. B) Geniş bir okur kitlesine ulaşabilmenin yolu, onların kendilerinden bir şeyler bulabileceği eserler yazmaktan geçer. Kendi öz anlatım biçimine ulaşamayan öykücünün yazdıkları, en başta kendini mutlu etmeyecektir. D) Kendimizi rüyalara teslim ederken, gizli gerçeklerimize ulaşmak isteriz aslında. E) İyi bir öyküyü, yazarın görmek istediği gerçeküstü bir rüyası olarak okuruz.