3. Sema-yı sahrayı kesif bir sütre-i matemi istila etmiş. Etrafı hazin bir zulmet kaplamış, derin bir sükut içinde baranın ahest
3. Sema-yı sahrayı kesif bir sütre-i matemi istila etmiş. Etrafı hazin bir zulmet kaplamış, derin bir sükut içinde baranın aheste aheste sükutundan başka bir şey işitilmiyor. Şems, bulutlar arasından o derece kesif görünüyor ki bir perde-i sirisk altındaki gözleri andırıyor. Ede Öz Mevcudat, matem-i tabiata karşı hazin hazin sükut edi- yor. Sema giryelerini saçmakta devam ediyor. ine Eik! epl mi Tabiatın şu hâl-i melal-engizi beni meclub etti. Siklet-i baran altında dalların, sarkıtmış olan bir ağacın altına oturdum. tis Gözlerim sahranın menazir-i ye's-amizini müştakane, mütelezzizane dolaştı. $ esi ih sal OI In eg rat Kalbimde bir memnuniyeti hazine hissediyorum. Mevcu- datı benimle beraber girye-nisar- yeis görmekte garip bir lezzet buldum. Yukarıdaki edebî türün Türk edebiyatındaki ilk tem- silcisi aşağıdakilerden hangisidir? 4 A) Ahmet Haşim B) Tevfik Fikret C) Ahmet Hikmet Müftüoğlu D) Halit Ziya Uşaklıgil E) Cenap Şahabettin ter sa işle Hejuil