Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

3. Uzay boşluğunun büyük ölçekli bir kuvvet meydana getirdiği yirmi yıl önce keşfedildi. Astronomlar, evrenin genişlemesinin hız

3. Uzay boşluğunun büyük ölçekli bir kuvvet meydana getirdiği
yirmi yıl önce keşfedildi. Astronomlar, evrenin genişlemesinin
hızlandığını keşfetti. Bu bir sürprizdi. Genişleme, elli
yılı aşkın süredir biliniyordu. Fakat galaksilerin ve diğer
yapıların birb

3. Uzay boşluğunun büyük ölçekli bir kuvvet meydana getirdiği yirmi yıl önce keşfedildi. Astronomlar, evrenin genişlemesinin hızlandığını keşfetti. Bu bir sürprizdi. Genişleme, elli yılı aşkın süredir biliniyordu. Fakat galaksilerin ve diğer yapıların birbirine uyguladığı yer çekimi kuvveti yüzünden genişlemenin yavaşlayacağı düşünülüyordu. Bu sebeple yer çekimine bağlı yavaşlamanın genişlemeyi "iten" bir güç tarafından engellendiği gerçeği tam bir sürpriz oldu. Fakat bu gücün varlığına insanları inandırmak oldukça güçtür. İnsan görmediğine ve deneyle kanıtlanmayan durumlara inanma konusunda oldukça katıdır. Kendisi gözlemlemek ister. Uzay boşluğu, bünyesinde gizlenmiş ve büyük ölçüler arasındaki yer çekimi kuvvetine baskın gelen bir çeşit geri tepki oluşturan bir enerjiye sahipti. Tabii bu olguyu şimdiki teknoloji olanaklarıyla gözlemlemek oldukça güç hata imkânsız. "Karanlık enerji" adını alan bu fenomen, uzay boşluğunun özelliksiz ve bağıntısız olmadığı gerçeğinin en heyecan verici kanıtıdır fakat yörüngemizde dolaşan Ay kadar gözlemlenebilir olmadığı için kabullenmesi zor. polimal Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Parçacıklar bozularak evrenin seyrelme sürecini süresiz hâle getirebilir. Bunun sonucunda devasa hacimde fakat şu ankinden daha da boş bir uzay hâline gelir. B) Bilim insanlarına göre evren daha da seyrekleşerek genişliyor ve içinde ışık parçacıkları olan fotonlar dışında bir şey kalmadığında maddeler yeniden ölçeklenebilir hâle geliyor. Matematik, gerçekliğin doğru bir tanımını yapabilir fakat bunu gerçek bir gözlemle kontrol edebilecek seviyeye ulaşmadan gerçeği anlamamız mümkün olmayabilir. Fiziksel gerçekliğin uzay ve zaman hacminin gözlemleyebildiğimiz kadarından çok daha fazlası olduğu ihtimaline karşı sergilenen toplumsal ilgi giderek artıyor. 2) Uzaydaki küçük bir noktayı büyütecek ve bu küçük ölçeği inceleyecek olursanız göremediğimiz beş ekstra boyutta sıkıca örülmüş bir origami ile karşılaşmanız muhtemeldir.