30. çağ: Kendine özgü bir özellik taşıyan zaman parçası. bozulmak: Arizalanmak. bırakmak: Bir işin sorumluluğunu, yükümlülüğünü
30. çağ: Kendine özgü bir özellik taşıyan zaman parçası. bozulmak: Arizalanmak. bırakmak: Bir işin sorumluluğunu, yükümlülüğünü başkasına vermek. Aşağıdakilerin hangisinde "çağ, bozulmak, bırakmak” sözcük- leri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kullanılmıştır? A) Şu içinde yaşadığımız teknoloji çağında, evimizde bozulan her cihazı tamir edebilme becerisine sahip değiliz. Anla- madığımız bu işi, ehline bırakmak zorundayız. B) ) Gazetenin baskı makinesi iki gün sonra bozuldu. Dijital ça- ğin son model icatlarından olan bu aletten hiçbirimiz an- lamıyorduk. Biz de bir günlüğüne işi bıraktık. Otobüsteki yaşlı adam, kimsenin kendine yer vermemesi üzerine biraz bozularak "Çağımızda gençler, büyüklerine saygıyı unuttu." diye söylendi. Bunu duyan saçlarını om- zuna bırakmış bir genç, ona yer verdi. D) O dönemlerde çağa ayak uydurmaya çalışan Batı hayranı kişiler, geleneklerine bağlılığı bir yana bırakmıştı. Doğal olarak toplum yapısı da hızla bozulmuştu. Babam delikanlılık çağını aştığı yıllarda bu fabrikada işçi olarak çalışmaya başlar. Bir gün iş sırasında bir makinenin bozulması üzerine işi bırakmak zorunda kalır. 9