30. İnsanoğlu; düşüncesini oluşturmada, yaymada ve iletmede yazının bulunuşuna değin geçen binlerce yıl içinde hep şiire başvurm

30. İnsanoğlu; düşüncesini oluşturmada, yaymada ve iletmede yazının bulunuşuna değin geçen binlerce yıl içinde hep şiire başvurmuştur. Yazının bulunu- şundan sonra da yüzyıllarca şiir, egemen bir anla- tim biçimi olmuştur. Bu egemenliğin XVIII. yüzyıldan sonra sarsıldığını görüyoruz. Çünkü bu yüzyılda bi- lim ve sanat alanında kimi değişmelerin varlığına ta- nık oluyoruz. Bir kez burjuva sınıfı kesin bir üstün- lük kazanır. Bu sınıfın yaşama biçimi doğrultusun- da yeni bir duyarlık gelişir. Bu duyarlık, başta roman türünde olmak üzere serpilip gelişir. Basımevleri ço- ğalır, yaygınlaşır. Okur kitlelerinin istem ve özlemleri değişir. Bunun doğal sonucu olarak da biçimsel ka- liplarla kendini sınırlandırmayan düzyazı anlatım bi- çimi, şiirsel anlatım biçiminin önüne geçer. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler- ouden hangisidir? A) Edebiyattaki biçimsel ya da içeriksel değişme- ler, toplumsal yaşamdaki gelişme ve değişmele- rin zorunlu bir sonucudur. B) Uzun yıllar egemen bir anlatım biçimi olan şiir bir süre sonra yerini başka edebî türlere bırakır. C) XVIII. yüzyılda burjuva sınıfının üstünlük kazan- masıyla yeni edebî türler ortaya çıkar ve yaygın- laşmaya başlar. D) XVIII. yüzyılla birlikte düzyazı egemen olsa da şiirsel anlatım her zaman güzelliğini ve etkinliği- ni korumuştur. E) Sanatçıların bireysel tutumları sanattaki deği- şimlerin ve gelişimlerin en büyük kaynağıdır. dükkânı 31