33. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Başarısız eserlerin ba- şarılıymış gibi gösterilmesi yazarını geliştirir mi?" sorusu- na ceva
33. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Başarısız eserlerin ba- şarılıymış gibi gösterilmesi yazarını geliştirir mi?" sorusu- na cevap vermektedir? A) Eleştirmen edebiyatta pek lüzumlu bir şahsiyettir. Bu- rası inkâr edilemez ama sanatçı için dünyanın en ma- nasız ve en çekinilecek insanıdır. Hem eleştirici diye bir şey de olamaz. Bir eleştirmen ya fikir adamıdır ya felsefe adamıdır. Eserlerin başarılı ya da başarısız ol- ması eleştirmenlerin değerlendirmesine bağlıdır. B) Yazarlar kendi görüşlerine uygun buldukları eserleri övüyor. Satılmasını, okunmasını sağlamaya çalışı- yorlar o eserin ama anlatmıyorlar o eserde olanları. Çoğu, konuyu bile özetlemiyor. Birtakım beylik sözler söylemekle yetiniyorlar. Yazarların tarafsız ve nesnel davranması ise mümkün değil. C) Eleştirmen; sanat dışı hiçbir duyguya kapılmadan ese- ri böylece kavrayan, sanatçının amacı ile bu amacın gerçekleşmesi arasındaki uygunluğu bize gösteren, görmediğim tarafları aydınlatan kimsedir. Başarılı ve başarısız eserleri belirlerken kullanılan ölçütler o eser- lerin gerçek değerlerini ortaya koyamaz. D) Beğenmedikleri, belki de okumadıkları bir kitabı dilleri nasıl varır da överler, okurlarına tavsiye ederler, anla- yamıyorum. Sorsanız bir değil, binbir sebep gösterirler size. Kitabı yazan gençmiş, gençlerin de elinden tut- mak gerekirmiş. Bunu yaparken büyüklerinden yardım görürse heves eder de daha iyisini yazabilirmiş mantı- ğıyla hareket ediyorlar. E) İnsan olmasaydı, edebiyat da olmayacaktı. Diliyle, çalışmasıyla, şekillendirme kabiliyetiyle insandır ede- biyat yapıcısı. Edebiyat eserinin yöneldiği ortam da insan ortamıdır. İnsandır edebiyatı değerlendiren, eleştiren, var eden. Başarılı eserler de böyle insanla- rın elinden çıkar, okuyucusuna ulaşır.