33. İnsan sözcüklerin tadını alırsa ve onlardan geçe geçe çok uzak zamanlara, uzak coğrafyalara ve insanlara yol bulmayı öğrenir
33. İnsan sözcüklerin tadını alırsa ve onlardan geçe geçe çok uzak zamanlara, uzak coğrafyalara ve insanlara yol bulmayı öğrenirse sözlük okumak, iyisinden bir edebi- yat eseri okumanın tadını verebilir. İngiliz şair Browning, sözlüğü sayfa sayfa her kelimesini ayrı ayrı inceleyerek okurmuş. Lincoln'ün sözlükle ilişkisi ise daha romantik bir mecrada seyredermiş. Ay işığına oturup bir aşk mektu- bunu okur gibi çevirirmiş sözlüğün sayfalarını. Amerikalı öykücü Mark Twain ise ilk gençlik yıllarında Missourie ile Nevada arasında işleyen posta arabasındaki sıkıcı yolculuklarda yanında daima Webster'in sözlüğünü taşır, zamanı onunla renklendirmeye çalışırmış. Na Bu parçada sözlükle ilgili anlatılmak istenen aşağı- dakilerin hangisidir? A) Nitelikli bir okumayla sözlükler insana bir sanat ya- piti lezzetini verebilir. B) Sözlükler yazın dünyasında anlatımı geliştirici bir işleve sahiptir. C) Sadece kelimelerin anlam evreni keşfedildiğinde bir yapıttan haz alınabilir. D) Her yazınsal yapıtın anlam derinliğinin bilinmesinde sözlüklerin önemli bir yeri vardır. E) Birçok yazar sözlüklerle sıkı bir dostluk kurarak ölümsüz eserler bırakmıştır. Pyn