34. İki ay kadar önce oturduğum evde bir marangoz çalıştı. Kitap yüzü görmemiş, üstelik geveze mi geveze bir adam. Kimi yakalars

34. İki ay kadar önce oturduğum evde bir marangoz çalıştı. Kitap yüzü görmemiş, üstelik geveze mi geveze bir adam. Kimi yakalarsa ona ahlâk üzerine, siyaset üzerine okkalı bir söylev çekiyor. Zor kaçıyorduk elinden. Parçada altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Artık, bir kişi sokakta yüksek sesle konuşarak çevreyi rahatsız ederse ya da küfür ede ede yürürse kimse buna pek karışmak istemiyor. "Yapma yavrum, çok ayıp." diyen saygın büyükler de ayıplayıp dışlayarak toplum dışında bırakılmalar da tarih oldu. Herkes kabuğuna çekildi. B) Olayları dışarıdan seyredenler için olup bitenler ne kadar kolay ve basit görünür. Oysa hiç de öyle değildir. Bundan dolayı hiç kimse bilmeden başkaları için "Ben böyle yapardım, bu böyle olmalıydı." gibi boyunu aşan büyük sözler söylememelidir. C) Duygusal yeme sorunu alan kişiler yemeği duygularını bastırmak için bir kaçış aracı olarak kullanmaktadırlar. Baş edemedikleri olumsuz duyguları hemen bir şeyler atıştırarak kendilerini o an için rahatlatırlar. Sorunlarla yüzleşmek, stresle başa çıkmak ve problem çözmeyi ertelemek için yemeye sığınırlar. D) Başka şehirde okumak, çocuklarının kendilerine olan güveni kazanmaları adına önemli bir imkân sağlamaktadır. Tabii burada ailenin koruyucu tutumu devam ederse öğrenci üniversiteye uyum sağlamakta zorlanacak veya uyum süresi uzayacaktır. Bu da öz güvenini olumsuz etkileyecektir. E) Misophonia kelime anlamı olarak sese karşı aşırı duyarlı olma ve nefret etme olarak tanımlanmaktadır. Birbirini tekrar eden, rahatsızlık verici sesleri kapsar. Bu ses kişiden kişiye değişiklik gösterebilir ve bu duyarlılık değişiklik gösterebilir.