37. Sait Faik Abasıyanık'ın "Dülger Balığının Ölümü" adlı hikâyesinden alınmış parçaların hangisinde üç filimsi türüne de örnek
37. Sait Faik Abasıyanık'ın "Dülger Balığının Ölümü" adlı hikâyesinden alınmış parçaların hangisinde üç filimsi türüne de örnek verilmiştir? A) Onu atmosferimize, suyumuza alıştırdığımız gün bayramlar edeceğiz. Elimize görünüşü dehşetli, korkunç, çirkin ama aslında küser huylu, pek sakin, pek korkak, pek hassas, iyi yürekli, tatlı ve korkak bakış bir ya ratık geçirdiğimizden böbürlenerek onu üzmek için elimizden geleni yapacağız. Şaşıracak, önce katlanacak Onu şair, küskün, anlaşılmayan biri yapacağız. Bir gün hassaslığını, ertesi gün sevgisini, üçüncü gün korkak- liğini, sükünunu kötüleyecek, canindan bezdireceğiz. A B) Hani bazı yaz günleri hiç rüzgâr yokken deniz üstünde bir meneviş peydahlanır. İşte böyle bir cazip titre- meydi bu. İnsanın içini zevkle, saadetle dolduruyordu. Ancak balığın ölmek üzere olduğu düşünülürse bu titremenin anlamı hafifçe acıya yorulabilirdi. Ama insan, yine de bu anlama almamaya çalışsyordu. Belki de bu, harikulåde tatlı bir ölümdür. Belki de balik, hälä suda, derinliklerde bulunduğunu sanıyordur. Karni tok, sırtı pektir. Akşam olmuştur. Denizin dibinin kumlanı gıdıklayıcıdır. C) Oltaya tutuldu muydu dünyasına, sulara küsüverir. Nasıl bir korku içine düşer kim bilir? Onun için dünya bomboştur artık. Oltadan kurtulsa da fayda yoktur. Suyun yüzüne yamyassı serilir. Kocaman gözleriyle in- sana mahzun mahzun bakar durur. Sandala aldığınız zaman dakikalarca onun sesini işitirsiniz. Ya, sesini! Bir o, bir de kırlangıç balığı sandalda ölünceye kadar ikide bir feryada benzer, soluğa benzer acı bir ses çıkanır. Ince zardan ağzını bir kere ağlara vurmasın, küstüğünün resmidir dülger balığının. D) Mümkün olsaydı da balolara canlı balıksırtlarının yanardöner renkleriyle gidebilselerdi bayanlar; balıkçılar milyon, balıklar şan ü şeref kazanırdı. Ne yazık ki soluverir ölür ölmez, öyle ki büzülmüş böceklere döner balıksırtının pırıltıları. Benim, size ölümünü hikâye edeceğim balığın öyle panitili, yanardöner pulları yok- tur. Pulu da yoktur ya zavallının. Hafifçe, belirsiz bir yeşil renkle esmerdir. Baliklann en çirkinidir. Kocaman, dişsiz, ak ve şeffaf naylondan bir ağzı vardır: Sudan çıkar çıkmaz bir karış açılır. Açılır da bir daha kapanmaz.