37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Bugün soyu tükenen dinozorlarla aynı dönemde yaşayan bukalemunların ye

37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Bugün soyu tükenen dinozorlarla aynı dönemde yaşayan bukalemunların yeryüzündeki varlığı yaklaşık 200 milyon yıl öncesine kadar gider. Eski Yunanlılar, "yer aslanı" dedikle- ri bu canlıların olağanüstü etkilere sahip olduklarına inanır; onları yağmur yağdırabilmek veya sıtmayı tedavi edebilmek amacıyla ayinlerde bulundururlardı. Bilinmeyen yönleriyle bi- lim insanlarını bile büyüleyen bukalemunların her geçen gün yeni bir türü ortaya çıkıyor. Daha ne kadar türünün olduğu ya da ne kadar türünün günümüze kadar ulaşmadığı bilinmiyor. Dengesini yitirmekten korkarcasına attıkları adımlarla ger- çekleştirdikleri o sıra dışı ve şaşırtıcı yürüyüşleri, izleyenleri büyülüyor. Dilleri; boylarının 1-1,5 katı uzunluğunda, hare- ketli ve yapışkanlıdır. Süper optik gözlerle çevreyi radar gibi tarayan bu canlıların gözlerinden biri yukarı bakarken diğeri aşağı bakabilir. Doğada şans eseri fark edildiklerinde sanki kaçmakta kararlı değilmiş gibi, ayağı bir ileri bir geri gidip ge- liyor. Aynı ritmik hareketle vücut da ileri geri salınıyor. Ayağını yere indiriyor, bu kez sıra diğer ayağa geliyor. İlk bakışta, bu kararsız ve ağır hareketlerin mantığını kavrayamıyor insan. Ancak aslında bu da kamuflaj ustasının hilelerinden biri. Bu davranışlarıyla rüzgârın etkisiyle hışırdayan yaprakları taklit ediyor ve uzaktan bakıldığında doğanın diğer unsurlarından ayırt edilemiyorlar. 37. Bu parçadan bukalemunlarla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi çıkarılamaz? A) Gelişmiş bir kamuflaj yeteneğine sahip oldukları BY Gözlerini birbirinden bağımsız hareket ettirebildikleri C) Tarihin eski dönemlerinde dinsel amaçlı törenlerde kulla- nildıkları D) Nesli tükenmekte olan canlılar içinde sınıflandırıldıkları E) Ayak ve vücut hareketlerini kendini gizlemek için kulla- nabildikleri 38. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisi söylenebilir? A) Terimlere ağırlık veren bilimsel bir dil kullanılmıştır. BOznel ifadelerin de bulunduğu açıklayıcı anlatıma sahip- tir. C) Kanıtlanabilir yargıların tanık göstermeyle desteklendiği yansız bir söylem vardır. D) Örnekleme ve karşılaştırmalarla zenginleştirilmiş betim- leyici anlatım ağır basmıştır. E) Dilin alıcıyı harekete geçirme işlevi belirgindir.