37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 1 Türk toplumunu bütün özellikleriyle bilen Oğuz Atay, metin- lerinde "s
37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 1 Türk toplumunu bütün özellikleriyle bilen Oğuz Atay, metin- lerinde "sözde aydinlan" ve hayatın aslında bir oyun"dan ibaret olduğunu vurgulamaktadır. Olkemiz aydınlannın toplum içindeki konumlarını sorgulamıştır. Oğuz Atay ve eserleri bu yüzden hep tartışma konusu olmuştur. Çünkü o benimsediği yenilikçi dil ile yeni bir üslup yaratmış, bun- lar da gündemdeki konulan ya da sorunlar tartışmak için kullanmıştır. Bu nedenle belirli çevreleri her daim rahatsız etmeyi başarmıştır. Oğuz Atay'ın metinlerinde "oyun" keli- mesi hem evrensel hem de bireysel bağlamda incelenme- lidir. "Oyun" kelimesi onun eserlerinin adeta "anahtan" dir. Çünkü Oğuz Atay, insanlar bir maske takarak gezdigini. oynanan yaşam oyunlarıyla" ömür tükettiğini ve çoğu kez de bunun farkına varmadığımızı belirtmiştir. Onun istedi- gi: kendimizle yüzleşmemizdir, maskemizi düşürmemizdir. Kendimizle hesaplaşırsak bu oyunu yenebileceğimizi iddia etmiştir. "Tehlikeli Oyunlar" romanındaki Hikmet'in haykı- rışlarıyla duyanz bu isteğini: "Ülkemiz büyük bir oyun ye- ridir. Her sabah uyanınca, biraz isteksiz de olsak, hepimiz sahnenin bir yerinde, bizi çevreleyen büyük ve uzak dünya- nin sevimli bir benzerini kurmak için toplanınz. Küçük top- luluklar olarak, birbirimizden bağımsız davranarak ve birbi- rimizi seyrederek günlük oyunlanmiza başlanz. Ben Hikmet IV, zamanında -yani Hikmet I olduğum sıralarda bu oyunu ciddiye almış ve bütün oyunlan heyecanla seyretmiştim. Sonunda, kendi oyunumu, bütün oyunlann dışında ve ger- çek olarak yaşamaya karar verdim. Insanlarımız, aynı piyesi yıllardır aynı biçimde oynamanın yorgunluğu ve gerçeğe bir türlü benzetememenin bezginliği içindeyken ben, biz- lere bugüne kadar hiç yaran dokunmamış olan aklın daha doğrusu akıl olduğunu sandığımız akıl taklidinin- zincirle- rinden kurtularak bütün ülkeleri ve onlann gerçek kişilerini içine alan büyük oyunun heyecanı içinde bulunuyorum." "Oyunlarla Yaşayanlar" eserinde "oyun"un nerede bittiği ya da "gerçeğin" nerede başladığı sorunu üzerinde du- rulmuştur. Ancak Oğuz Atay bilinçli olarak bunu net bir çizgiyle birbirinden ayırmamıştır. Oğuz Atay, insanlar ya- şamlan boyunca oyunlarla oyalandıkları için gerçeklerden kaçtığını savunmuş, bu nedenle de "gerçek" ya da "oyun" kavramlarını ayırmayı gerekli görmemiştir.