4. - Geçen gün, komşuların size ait olduğunu söyledikleri bir inek, tarlada bizim ineğin karnına tepikle vurup ineği öldürmüş. Ş
4. - Geçen gün, komşuların size ait olduğunu söyledikleri bir inek, tarlada bizim ineğin karnına tepikle vurup ineği öldürmüş. Şimdi ne yapmam gerek? Hoca, sakallarını sıvazlayıp bir an düşündükten sonra, -Hayvan bu, demiş, dava edecek değilsin ya! - Teşekkür ederim kadi efendi, - Sahibinin de bu işte suçu yok, ne bilsin böyle olacağını, demiş. Adamın yüzü gülmüş, tekrar söze Nasrettin Hoca'nın kadılık yaptığı sıralarda bir adam gelmiş: Hoca efendi, demiş, size bir şey danışacağım. Buyurun, demiş Hoca, adam sözünü sürdürmüş: Bu metinde geçen aşağıdaki kelimeleri, verilen anlamlarının başındaki noktalı yerlere yazınız. başlamadan önce, – Kusura bakma kadı efendi, demin ben bir yanlışlık yaptım, ölen inek benimki değil, seninkiymiş. Hoca, yerinden doğrulup, - Bak, demiş, şimdi iş değişti. O hâlde verin raftaki kara kaplı kitabı da hele bir bakalım! a. b. f. d. h. g. sıvazlamak danışmak : Tekme : Evlenme, başkanları kadı sürdürmek boşanma, : Devam ettirmek dava 11 tarla nafaka, miras davalarına raf tepik bakan mahkemelerin : Üstüne öteberi koymak için duvara veya dolabın içine tutturulmuş, uzun tahta veya metal levha Tarıma elverişli olan, sınırlı ve belirli toprak parçası Bir şeyin üstünde yavaş yavaş, hafifçe el gezdirmek : Bir iş için bilgi veya yol sormak, görüş almak, müracaat etmek : Korunmanın bir hüküm ile sağlanması için yargı organlarına başvurma