Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Görüşme BaşlatPaketleri İncele
Soru:

4.) . Kahraman bakış açısında anlatıcı, yalnız gözlemleyebildiklerinden ve bildiklerinden söz eder. Anlatıcı, olay örgüsünün içi

4.)
. Kahraman bakış açısında anlatıcı, yalnız gözlemleyebildiklerinden ve bildiklerinden söz eder. Anlatıcı, olay örgüsünün içindedir.
Bu yüzden kahraman bakış açısında anlatım, birinci kişi ağzından yapılır.
Gözlemci bakış açısında anlatıcı, dış dünyada

4.) . Kahraman bakış açısında anlatıcı, yalnız gözlemleyebildiklerinden ve bildiklerinden söz eder. Anlatıcı, olay örgüsünün içindedir. Bu yüzden kahraman bakış açısında anlatım, birinci kişi ağzından yapılır. Gözlemci bakış açısında anlatıcı, dış dünyada olup bitenleri sadece gözlemekle yetinir. Kahraman anlatıcıda olduğu gibi, olay. ları ancak görebildiği kadarıyla aktarır. Olayların öncesini bilemez, kahramanların düşüncelerini ve iç dünyasını okuyucuya ak- taramaz. Anlatım, üçüncü kişi ağzından yapılır. İlahi bakış açısında anlatıcı; yaşanmış, yaşanan ve yaşanacak olan her şeyi bilir. Kahramanların akıllarından geçenlere, duygu ve düşüncelerine hâkimdir. Anlatıcı, anlattığı olayların dışında durur ve üçüncü tekil kişi ağzıyla konuşur. Buna göre aşağıdakilerin hangisinde yararlanılan bakış açısı yay ayraç içinde yanlış verilmiştir? O A) Üsküdar'da iskeleye kadar yürüdü. Beşiktaş'a gidecek ilk vapurun kalkmasına on dakika vardı. İskeleye girmedi, yakındaki par- ka gidip oturdu. Seyyar simitçiden bir simit aldı. Yarısını kendisi yedi, yarısını güvercinlere verdi. Bir süre onları izledi, sonra sa- atine baktı. Kalktı, iskeleye geçti, vapura bindi. Hava güneşliydi; koltuklara oturmak yerine, güvertedeki banklardan birine otur- du. (Gözlemci bakış açısı) B) Cavit, beni her görüşünde evine çağırıyordu. Bir cumartesi öğleden sonra Cacık Cavit'in evine gittim. Kapı açılır açılmaz, merdi- venden paldır küldür bir şey yuvarlanmaya başladı. Yuvarlanan o şey, takla ata ata ayaklarımın dibine kadar geldi, düştü. Düş- mesiyle ok gibi fırlaması bir oldu. Karşımda eciş bücüş bir şey vardı. İnsan desem insan değil, hayvan desem hayvan değil. Ca- vit, "İşte benim oğlum!" dedi. Şaşkındım ama "Maşallah, pek hareketliymiş!" diyebildim. (Kahraman bakış açısı) 2. C) Annesi oğlunun yanına geldi, gözleri yaşlıydı. "Sana bununla ne yapılacağını göstereceğim Christy." dedi. Elindeki tebeşirle ye- Pre "A" harfi yazdı. Christy, aynısını yazmak istediyse de başaramadı. Şaşkınlıktan donup kalmış, gergin ve sabırsızca bir mucize bekleyen yüzler çevrelemişti kendisini. Bir deneme daha yaptıysa da yine başaramadı. Annesi oğlunun umudunu yitirdiğini gö- rünce elini çocuğunun omzuna koydu ve bu kez birlikte yazmayı denediler. Evet, sonunda olmuştu! Biraz şekilsiz ama inancın ve gayretin eseri bir "A" harfi yazılıydı yerde. (Gözlemci bakış açısı) D) Derviş Bey'e yalvarmaları yakarmaları boşa gitmişti. Son bir yıldaki gibi hiçbir insan karşısında bu kadar küçülmemiş, bu kadar ezilmemişti. Derviş ona hiçbir insana davranılmayacak kadar kötü, aşağılık davranmıştı. Bütün insanlığını ayaklar altına almış, neye onurunu beş para etmişti. Mahir Bey bunları yutmazdı, yutmazdı ama ne yazık ki erişmek istediği bir amacı vardı. Her lanıyorsa büyük tutkusu, büyük sevdası uğruna katlanıyordu. (İlahi bakış açısı) kat- Oksijen Yayınları (108) 1. Sevdiğim y Karıncalar Barbunla Uzaklard Karader Şairler 11. Usa Yes Ta U 1 Aş ola A