40. "Sıkı Arkadaşlar ve Spagetti Canavarı" adlı kitabınızda yakasını aksiliklerden kurtaramayan iki erkek kardeşin gündelik yaşa
40. "Sıkı Arkadaşlar ve Spagetti Canavarı" adlı kitabınızda yakasını aksiliklerden kurtaramayan iki erkek kardeşin gündelik yaşamını anlatmışsınız. Aslında bu kitapta söz konusu olan, kendi çocukluk anılarınız. Bu anila- ri yazarken güldürü unsuruna geniş yer vermişsiniz. Buna göre geçmişte yaşadığınız her şey, gerçekten kitapta anlatıldığı kadar komik miydi yoksa mizah, de- neyimlerle ortaya çıkan bir durum mu? Aşağıdakilerden hangisi, bu soruya cevap olarak söylenmiştir? A) Ben çocuk kitaplarında mizahın vazgeçilmez bir unsur olduğuna inanıyorum. Çocukları eğlendirmek, eğlendirirken de okumayı sevdirmek çok önemli. Bunu gerçekleştirebiliyorsam ne mutlu bana! B) Çocukluğumda her şeyin bu kadar gülünç olması mümkün değil tabi ki. Ancak ben komik yanları keş- fettiğimi ve bunu tecrübelerimle bütünleştirdiğimi düşünüyorum. Mizah biraz da tecrübe işi. C) Kitaptaki tüm kişiler gerçekte de vardı. Ben bu ger- çek kişileri biraz daha abartılı şekilde anlattım. Buna rağmen anlattıklarımın gerçek çocukluk anılarım olduğunu hiçbir zaman iddia etmedim. D) Özellikle çocuk okurun metinlerimi takip edebil- mesini önemsiyorum elbette ki. Bunun için onların dikkatini ve ilgisini çekebilecek olay ve kahramanlar kullanmak daha mantıklı geliyor bana. 41. Güneş gibi parlayan güzel kaşağının dişlerine baktım. Çok keskin ve sivri idi. Biraz köreltmek için duvarın taş- larına sürtmeye başladım. Dişleri biraz köreldi. Atlara bishiri durmuyordu