Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

5. Açık ileti, isminden de anlaşılabileceği gibi anlamın açık olduğu, tartışmaya ve anlam karışıklığına yer vermeden tek bir yar

5. Açık ileti, isminden de anlaşılabileceği gibi anlamın açık olduğu, tartışmaya ve anlam karışıklığına
yer vermeden tek bir yargıyı anlatan ifadelerdir. Anlamın kapalı olduğu, amacın daha güzel ve et-
kili söz söylemek olduğu, sanatlı söyleyişin çokça kul

5. Açık ileti, isminden de anlaşılabileceği gibi anlamın açık olduğu, tartışmaya ve anlam karışıklığına yer vermeden tek bir yargıyı anlatan ifadelerdir. Anlamın kapalı olduğu, amacın daha güzel ve et- kili söz söylemek olduğu, sanatlı söyleyişin çokça kullanıldığı ifadeler ise örtük iletidir. Buna göre aşağıdaki metinlerden hangisi diğerlerinden farklı iletilere örnek gösterilebilir? A Tabiat ile hayat, insanoğlunun şekil vererek güzel ve faydalı eserler vücuda getirebileceği mu- azzam malzemeler barındırır. Resim mi yapmak istiyorsunuz? Dünyada renkten ve boyadan çok ne var? Hakiki bir ressam konu bakımından da bir sıkıntı çekmez. Bütün tabiat ve hayat işlene- cek konu ile doludur. Mühim olan, herhangi bir konu etrafında bir renk kompozisyonu vücuda getirmektir. B) Insanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor. Sevilmekten korkuyor, kendi- sini sevilmeye lâyık görmediği için. Düşünmekten korkuyor sorumluluk getireceği için. Konuş- maktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için. Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedil- mekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için. CKulübeden çıktı ve göle doğru yürüdü. Böğürtlenlerle kaplı kırmızı toprakları geçti. Mor püskül- lü çiçekler açmış deve dikenlerine, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte güneşe dönen Irlanda yoncala- rına baktı. Gri bir pusla kaplı gölün yüzeyinde oluşan beyaz köpüklü dalgaları inceledi. D) Ay gibi, bir ateş gibi yağıyor usul usul terliyor bir batık gemi. Kan sızıyor bir halkın dinmeyen uğultusundan ve eskiden bir şehre girdiğimi hatırlıyorum. Bir şehre yerleştiğimi hatırlıyorum. Rüzgârın eskittiği bir şemsiyeyle suyun paslandırdığı bir anahtarla herkes gibi bir avuç bedenim- le yarım dirimler yarım ölümler taşıyarak bir denizin altından, oldukça ağır bir denizin altından ağzı tıkalı bir sürahi gibi suyun yüzüne çıktığımı hatırlıyorum.